PTT’ye ait toplam 326 bin metrekarelik 50 arsanın satışa çıkarıldığı iddiası, TBMM gündeminde tekrar tartışılmaya başlandı. CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, bu konuyu araştırma önergesiyle gündeme getirerek, kurumun mevcut durumunu ve satışlara ilişkin endişelerini meclise taşıdı. Öztürkmen, PTT’nin uzun süredir ciddi zararlar ettiğine dikkat çekerek, kamuya ait varlıkların satış yoluyla zararın kapatılmaya çalışılmasının kamu yararına aykırı olduğunu vurguladı.
Öztürkmen ve CHP’li milletvekilleri, PTT’nin finansal tabloyu ve gayrimenkul satışlarını detaylandırarak, şu verileri kamuoyuyla paylaştı: “PTT, 184 yıllık tarihi boyunca en zor dönemlerini yaşıyor. 2019 yılında 1,218 milyar TL zarar açıklayan kurumun zarar tablosu artarak devam etti. 2020’de 741 milyon TL, 2021’de 387 milyon TL, 2022’de 259 milyon TL, 2023’te 2,388 milyar TL ve 2024’te 3,6 milyar TL zarar açıklandı. Toplam zarar ise son 6 yıl içinde 8 milyar TL’yi aştı ve kurum adeta iflasın eşiğinde.”
Halkın malı olan bu köklü devlet kuruluşunun, kötü yönetim ve liyakatsizlik sonucu bu hale geldiğine vurgu yapan milletvekili, satışa çıkarılan gayrimenkullerin özelleştirilmesine yönelik planları da eleştirdi. 20’den fazla ilde toplam 326 bin metrekarelik arsa ve arazi, toplam 2,2 milyar TL tahmini bedelle satışa çıkartıldı. Bu gayrimenkullerin en kıymetli yerlerde bulunması ise dikkat çekiyor; adeta yüksek gelirli bölgelerdeki varlıklar yağma edilmekte.
PTT’nin Kamu Varlıklarına Sahip Çıkması Hayati Bir Öneme Sahiptir
“PTT, kamu adına faaliyet gösteren ve halkın malı olan bir kurumdur,” diyen Öztürkmen, bu satışların ve kurumun bugünkü durumunun ciddi şekilde ulusal çıkarları zedelediğine işaret etti. Devletin ve milletin milli varlıklarını satmaya yönelik adımların kabul edilemez olduğunu belirten milletvekili, “Bu milletin çocuklarının geleceğiyle oynamak, onların malını zorla satmak demektir. Adeta kurumlar yağmalanmakta ve millî servetimiz yok pahasına satılmaktadır,” dedi.
Çok sayıda belgeler ve somut örneklerle PTT’nin bu hale geliş sürecine dikkat çeken Öztürkmen, Gaziantep’teki bir olay örneğiyle ek bilgileri paylaştı. 9 Ocak 2025 tarihli ve AKP İl Başkanlığı WhatsApp grubunda paylaşılan mesajda, PTT’ye alınacak personel için il yönetim kurulu üyelerinden isimler istenmiş ve aşırı sayıda aday arasından kura ile seçim yapılacağı bilgisi paylaşılmıştı. Bu usulsüzlüğün ve liyakatsiz atamaların üzerinden aylar geçmesine rağmen, herhangi bir adım atılmamış olması, konunun nereden nereye geldiğini gözler önüne seriyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu kurumları ve milli varlıkların özelleştirilmesine ilişkin duruşunu açıkça ortaya koymuş, “Bütün milli kurumlardan kalan son varlıklar da satışa çıkarılacak,” diyerek, bu politikayı net şekilde dile getirmişti. Son kalan milli yardımcılarımıza da göz diken bu süreçte, PTT gibi 184 yıllık köklü kuruluşların içinde bulunduğu durum, sadece ekonomik değil, aynı zamanda ulusal bir tehdittir. Bu nedenle, PTT’nin yeniden yapılandırılması ve milli varlıkların korunması, büyük bir milli sorumluluktur.