Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, New York’ta gerçekleşen Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu’nda önemli açıklamalarda bulundu. Dünya milletlerinin, özellikle Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını koruma sorumluluğu altında olduklarını bir kez daha hatırlatan Ramaphosa, “Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) taşıdığı davayla uyumlu olarak, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığına dair artan küresel bir konsensus mevcuttur” ifadelerini kullandı.
Filistin Devleti’ni tanıyan ülkelerin sayısındaki artışın, genel anlamda uluslararası toplumun kararlılığını yansıttığını vurgulayan Ramaphosa, “Filistinliler şu anda soykırım ve kıtlık tehdidiyle karşı karşıya kalmışken, bu duruma karşı harekete geçmek hepimizin görevidir” dedi. Ayrıca, BM ve çok taraflı müzakerelerin, uluslararası barış ve güvenlik açısından önemli rolünün kasıtlı olarak zayıflatıldığını dile getiren Ramaphosa, “BM Güvenlik Konseyi mevcut yapısıyla uluslararası barış ve güvenliği sağlama konusunda etkisiz kalmıştır” şeklinde eleştirilerde bulundu.
Güney Afrika lideri, özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Sudan ve Gazze gibi bölgelerde artan güvensizlik ve kötüleşen insani durumlara dikkat çekti. Uluslararası hukukun ihlal edilmesi ve BM kararlarına uyumsuz davranışların devam ettiğini vurgulayarak, “Herkesin, BM Şartı’nın ihlal edilmesini görmezden gelmemeli ve buna sessiz kalmamalıyız” görüşünü paylaştı. Ramaphosa, BM’nin 80. yıl dönümünü kutlarken, daha güçlü ve etkili bir Birleşmiş Milletler inşa edilmesi gerektiğine işaret etti.
Bu doğrultuda, “Gelişmiş ve yenilenmiş bir kurucu ilkeler temelinde, BM’nin gücünü artırmalıyız” diyen Ramaphosa, Güvenlik Konseyi reformu konusunun öncelikli olduğunu belirtip, “Genel Kurul’da bu konuda yeni anlaşmalara varmalı ve metin temelli kapsamlı müzakereleri başlatmalıyız” sözlerini kullandı.