Haberler.com ekranlarında yayınlanan Magazin Bahane’nin bu haftaki bölümünde, sanat camiasının perde arkası detaylı bir şekilde incelendi. Moderatör Gökay Kalaycıoğlu’nun yanısıra, Hakan Solaker ve gazeteci Burhan Akdağ, “kim kimin önünü kesti?” sorusu üzerinden keskin değerlendirmelerde bulundu. Programda, özellikle Türk sanat müziğinin iki önemli temsilcisi Bülent Ersoy ve Zeki Müren arasındaki rekabet başta olmak üzere, uzun süredir tartışılan iddialar yeniden gündeme geldi.
Burhan Akdağ, Müren’in hiçbir sanatçının kariyerine kasıtlı engel koymadığını savunurken, Bülent Ersoy’un dönemsel olarak Müren’in gölgesinde kalmasına rağmen, Kenan Evren döneminde getirilen sahne yasağı nedeniyle büyük engellerle karşılaştığını belirtti. Yasağın kalkmasının ardından Ersoy’un “diva” kimliğinin daha da güçlendiğine vurgu yaptı.
“BEDEL VE KARMA MI ODEYİYORLAR?”
Gökay Kalaycıoğlu, sanat dünyasındaki bu çekişmelerin ardında yatan temel mevzuyu gündeme getirerek, şu soruyu sordu: “Önünü kestiğini düşündüğümüz, hatta mobbing yaptığı iddia edilen kişiler, en az iki büyük örnekle gösteriliyor ve bu süreçlerde sağlıklarıyla sınanıyorlar. Peki, gerçekten de ‘bedel’ mi ödüyorlar? Ya da daha geniş anlamda, iktidar ve güç mücadelesinin bir yansıması mı bu öznel çatışmalar?”
Burhan Akdağ, bu soruya cevap verirken, “Sanat dünyasında herhangi bir yanlış yaptıysanız, bunun bir bedeli olur” diyerek, başarı ve yükselişin yalnızca yeteneğe dayalı olmadığını, aynı zamanda rekabet, yasaklar ve ağır bedellerle örülü olduğunu kaydetti.
“TÜRKİYE’NİN TEK ÖN KESİCİSİ: İBRAHİM TATLISES”
En çalkantılı bölüm ise, İbrahim Tatlıses üzerineydi. Burhan Akdağ, sözlerine, “İbrahim Tatlıses, Türkiye’de ön kesme konusunda en etkin isimdir. Pek çok kişiye engel çıkarır ve önünü kapatır” diyerek başladı. Hakan Solaker ise, bu iddiayı destekleyerek, “Herkesin önünü keser, hiçbir şekilde hoşgörü göstermez” şeklinde fikir belirtti. Akdağ, örnek olarak, kardeşi Hüseyin Tatlı, ünlü şarkıcı Mahsun Kırmızıgül, Derya Tuna ve oryantal Asena gibi isimleri sözlerine ekledi.
TATLISES’İN SESİ TAKLİT EDİLECEKTİ
Programda, Tatlıses’in hastalık döneminde gündeme gelen İranlı genç sanatçı Seccad Mehmedi’nin olayına da değinildi. Burhan Akdağ, Seccad’ın sesinin Tatlıses’e çok benzediğini belirterek, “Seccad’ın sesini kullanarak, İbrahim’in şarkılarını ona söylteceklerdi. Sanki İbrahim söylüyormuş gibi bir albüm hazırlanıyordu, ama bu proje gerçekleşmedi” ifadelerini kullandı. Böylelikle, Tatlıses’in kendi sesine benzeyen bu genç sanatçının da kariyer önündeki engellerin kurbanı olduğu iddia edildi.
Bu tartışmalar, sanat dünyasının perde arkasındaki entrikalarını, güç ve kontrol mücadelelerini gözler önüne sererken, sanatçıların ödediği bedellerin büyüklüğünü bir kez daha gösteriyor.
SARAY ENTRİKALARI SANAT DÜNYASINDA DEVAM EDİYOR
Gökay Kalaycıoğlu, konuyla ilgili olarak, “Sanat dünyasındaki çekişmeler, saray entrikalarını andırıyor. Birileri, tahta oturma hayalleriyle, çeşitli entrikalarla diğerlerini devre dışı bırakmaya çalışıyor. Mesela, pop müziğin kraliçesi Sezan Aksu veya alanında zirvede olan Ebru Gündeş, bu dengeyi bozan güçler tarafından tehdit altında olabiliyor. Bülent Ersoy’un ‘diva’ unvanı, Zeki Müren’in durumu ve diğer örnekler, bu güç çatışmalarının sonucunda değişime uğruyor. Zirvede olanların, genellikle başka güçler tarafından kıskanıldığı ve bu yüzden mücadeleye girişildiği ortada,” diye özetledi.