Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Shell’in Türkiye’de Doğalgazdan Sentetik Yakıt Üretimi ile Enerji Dönüşümüne Katkısı

Shell’in Türkiye’de doğalgazdan sentetik yakıt üretimiyle enerji dönüşümüne katkısı ve sürdürülebilir çözümler hakkında detaylar.

Shell’in Türkiye’de doğalgazdan sentetik

Gelişen teknolojiler sayesinde enerji sektöründe yeni yaklaşımlar ve ürünler tüketiciyle buluşmaya devam ediyor. Bu alanda lider konumda bulunan Shell, Türkiye pazarına doğalgazdan sentetik yakıt üretimini sağlayan GTL (Gas-to-Liquids) teknolojisini tanıttı. Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, GTL teknolojisinin, dünya çapında kabul gören en gelişmiş enerji çözümlerinden biri olduğunu vurguladı. Erdem, bu sayede doğalgazdan elde edilen sentetik dizel ürünlerinin artık Türkiye’de kurumsal müşterilere sunulduğunu belirtti.

Shell’in Türkiye’de Doğalgazdan Sentetik Yakıt Üretimi ile Enerji Dönüşümüne Katkısı

Shell’in Türkiye’de 102 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğine işaret eden Erdem, “Bu yeni adımımız, Türkiye’ye duyduğumuz güvenin ve sektörümüzün teknolojik ilerlemesine olan inancımızın somut göstergesidir” dedi. Ahmet Erdem, “Türkiye’de sektörün en gelişmiş teknolojilerini ilk kez biz getirdik ve bunun devamı niteliğinde olan GTL ürünü, daha az emisyonla daha yüksek performans sunma taahhüdümüzün en yeni örneğidir” açıklamasında bulundu. Shell, bu teknolojiyi sadece yeni bir ürün olarak değil, aynı zamanda ülkenin enerji dönüşüm hedefleriyle uyumlu stratejik bir hamle olarak konumlandırıyor.

Temiz Yanma ve Üstün Performans

Doğalgazın Fischer–Tropsch yöntemini kullanarak sentetik sıvı yakıta dönüştürülmesiyle üretilen GTL Fuel, mevcut dizel motor altyapısında herhangi bir değişiklik gerektirmeden kullanılabiliyor ve bu özelliğiyle “drop-in” çözüm olarak adlandırılıyor. Shell’in açıklamalarına göre, bu ürünün öne çıkan özellikleri arasında şunlar bulunuyor:

  • Setan Sayısı 70’in Üzerinde: Bu yüksek değer, dizel yakıtların verimli yanmasını sağlar.
  • Temiz Yanma Profili: Kükürt ve aromatik içeriklerin neredeyse yokluğu sayesinde NOx, SOx ve partikül madde emisyonlarını önemli ölçüde azaltır.
  • Soğuk Hava Performansı: Eksi 20°C’nin altındaki sıcaklıklarda dahi akışkanlığını korur ve filtre tıkanmalarını engeller.
  • Uzun Raf Ömrü: Beş yılı aşkın depolama süresiyle özellikle jeneratörler ve kritik altyapı sistemleri için güvenilirlik sağlar.
  • Oksidasyona Dayanıklı Stabil Yapı: Depolama tanklarında çamurlaşma riskini minimize eder ve bakteriyel oluşumu engeller.

Shell GTL Fuel, Türkiye’de akaryakıt istasyonlarında satılmayacak, yalnızca kurumsal müşterilere doğrudan tankerler aracılığıyla sunulacak. Şirketin ilk aşamadaki hedefi, yüksek operasyonel süreklilik ve daha temiz çalışma koşulları sunan sektörleri desteklemek. Bu sektörler arasında;

  • İnşaat ve şantiye ekipmanları,
  • Madencilik ve ağır hizmet makineleri,
  • Hastaneler, veri merkezleri ve endüstriyel tesisler yer alıyor.

Shell’in bu teknolojik adımı, şirketin bölgedeki konumunu güçlendirmesinin yanı sıra, Türkiye’nin enerji alanındaki stratejik planlarına önemli katkılar sağlıyor. Erdem, Türkiye’nin Shell için yalnızca büyük bir pazar değil, aynı zamanda Avrupa ve Afrika bölgesinde en büyük akaryakıt operasyonlarının yönetildiği kritik bir merkez olduğunu belirtiyor. Derince’deki madeni yağ üretim tesisinden yaklaşık 80 ülkeye yapılan ihracat da bu konumu açıkça gösteriyor.

2053 Net Sıfır Hedefiyle Uyumlu Bir Teknoloji

Shell yöneticilerine göre GTL Fuel, ülkenin uzun vadeli enerji dönüşüm hedefleriyle de uyum sağlayan, çevre dostu ve toksik olmayan bir teknolojidir. Düşük karbon ayak izine sahip olması ve biyolojik olarak parçalanabilirliğiyle öne çıkan bu yakıt, enerji güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sunuyor. Erdem, bu bağlamda şu değerlendirmeyi yapıyor: “Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedeflerine katkıda bulunmak amacıyla, sadece ürünlerimizle değil, aynı zamanda teknoloji transferiyle de yanınızdayız. Enerji güvenliği, ekonomik sürdürülebilirlik ve emisyon azaltımı konularında dengeli bir geçiş stratejisini benimsemekteyiz.”