Nöbetçi Eczaneler
Geçtiğimiz gece, Suriye’de Esad rejiminin devrilişinin birinci yıldönümü nedeniyle Başkanlık Sarayı’nda çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bu özel gecede, Halep’teki hava saldırısında enkazdan sağ çıkarılan ve üstü toz, kan ve yorgunlukla dolu yüzüyle ambulansın arka koltuğunda bulunan Ümran da etkinliğe katıldı. Onun yüzünde görülen şok ve şaşkınlık, yaşadıklarının büyük bir travma olduğunu gösteriyor.
Ümran, yaşadıklarını anlatırken, 1971 darbesiyle iktidara gelen Hafız Esad ve 2000’de vefat edip yerine geçen oğlu Beşar Esad liderliğindeki yaklaşık yarım asırlık kanlı rejimin sona erdiğini söyledi. “8 Aralık 2024’te muhaliflerin Şam’a girmesiyle bu dönem sona ermişti,” diye ekledi. Baas rejiminin çöküşüyle sonuçlanan bu devrim, başkentte tüm hızıyla kutlandı. Gün boyu çeşitli etkinlikler düzenlenirken, akşam saatlerinde Emevi Meydanı’nda havai fişek gösterileri ve konserler eşliğinde kutlamalar sürdü.
Suriyeliler, kutlamalara şarkı ve danslar eşliğinde katılarak özgürlüklerini sevgiyle dünyaya ilan etti. Meydanlarda düzenlenen paramotor gösterileri ve renkli havai fişekler, geceyi daha da coşkulu hale getirdi. Aynı zamanda, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara’nın halka hitap ettiği etkinlikte duygulu anlar yaşandı ve halk, yeni dönemin gururunu paylaştı.
Düğün veya kutlama gibi görsel ve duygusal anların yanı sıra, dikkati çeken bir görüntü; rejimin saldırılarını ve insanlık dramını bir kez daha gözler önüne seren bir video oldu. En önemlisi, Halep’ten gelen ve o zaman 5 yaşında olan Ümran, enkaz altından çıkarıldıktan sonra yaşadığı korku dolu anları ve hikayesini büyük bir içtenlikle paylaştı.
Hastalığın, savaştan ve bombalamalardan sonra nasıl bir iz bıraktığını anlatan genç kız, “Bombalamada yaralandım ama ne olduğunu tam hatırlamıyorum. Kendimi tamamen toz ve kan içinde buldum. Bildiklerim videolardan ve anlatılanlardan, büyüdüm ve hayatımda büyük bir boşluk hissetmeye başladım,” dedi.
O gece yaşadığı korku ve belirsizlik, onun hayatında silinmez bir iz bıraktı. Artık zaferle gelen bu yeni dönemde, hayata yeniden tutunmaya çalışırken, içindeki boşluğu ve travmayı anlatmak bile onu güçlendiriyor. Bu hikaye, Suriye’nin yeniden doğuşunun ve direnişin simgesi olarak hafızalara kazındı.