Nöbetçi Eczaneler
Son zamanlarda PKK’nın silah bırakma kararı ve devam eden süreçte yaşanan gelişmeler, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendiriyor. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları ve Suriye’deki güçler arasındaki görüşmeler, bölgenin geleceğine ilişkin yeni umutlar taşıyor. Terör örgütü YPG’nin lideri Mazlum Abdi, Suriye yönetimi ile SDG güçlerinin Suriye ordusuna entegre edilmesi konusunda önemli bir ön mutabakat sağlandığını açıkladı.
Sayın Mazlum Abdi’nin açıklamalarıyla birlikte, anlaşma kapsamında Suriye Savunma Bakanlığı ve askeri birimlerde çeşitli görevler üstlenme olasılığı öne çıkıyor. Abdi, bu adımların Suriye ordusunun güçlendirilmesine önemli katkılarda bulunacağını belirtti. Ayrıca, kuzeydoğuda faaliyet gösteren “polis” güçlerinin de İçişleri Bakanlığı çatısı altında birleştirileceğini kaydeden Mazlum Abdi, bölgedeki olayların bazı gecikmelere neden olduğunu dile getirdi. Ayrıca, Suriyeliler arasında sağlanacak uzlaşmanın ardından dış müdahalelerin sona ereceğine inandığını ifade etti.
Erdoğan’dan SDG’ye Kritik Uyarı ve Mesajlar
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen Barış Zirvesi sonrası uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, özellikle Suriye’nin iç refahı ve bütünlüğü konusunda önemli mesajlar verdi. Erdoğan, “Suriye ordusuna entegrasyon sürecinin yakın zamanda başlamasını bekliyoruz” diyerek, SDG’nin Şam yönetimiyle yaptığı temaslara da vurgu yaptı. Burada önemli olan, Suriye ile her seviyede ve alanda yeni bir diyalog ve işbirliğinin hayata geçirilmesi yönündeki kararlılığımızdır.”
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “SDG’nin yanlış yollara tevessül etmemesi gerektiğine defalarca uyarıyoruz. Bu bölgenin istikrarı ve bölge halklarının refahı için Suriye’nin bütünlüğüne destek çıkılması elzemdir. Bu süreçte, Suriye’nin farklı etnik ve dini unsurlarını kucaklayan bir anlayışla hareket edilmesi, hem Suriye’nin kalkınması hem de bölgenin barış ve güvenliği açısından faydalı olacaktır.”
Geleceğe Yönelik Birlik ve Güven Vurgusu
Son olarak, Erdoğan, konuşmasını şöyle noktaladı: “Yönünü Ankara ve Şam’a dönenler, bölgenin geleceğinde kazanan taraf olacak. Maalesef, yeni hamleler peşinde koşanlar ise kaybeder. Malazgirt Meydanı’nda da belirttiğim gibi, {%}Bu bölgenin kararlı adımlar attığını görenler, kazanacaktır. Diğer yandan, dış müdahalelere açık olan ve bölgedeki güç boşluklarını kendi çıkarları doğrultusunda doldurmaya çalışanlar, tarih boyunca olduğu gibi, bu kez de bedel ödemek zorunda kalacaklar.”