Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, Topkapı Sarayı’nın dünyaca ünlü saat koleksiyonunun şimdi ilk defa ziyaretçilerle buluştuğunu duyurdu. Bu özel koleksiyon, Osmanlı döneminin cihanşümul gelişiminin önemli bir parçası olarak, hem satın alımlar hem de diplomatik hediyeler aracılığıyla toplanmış ve pek çoğu dünyada eşsiz olan saatleri içermektedir. Her saat, kendine özgü hikayesiyle sanatseverlerin ilgisini çekerken, koleksiyonun büyük bir bölümü Türk saatçiliğine ışık tutacak nitelikte eserlerden oluşuyor.
Osmanlı hanedanına dört asır boyunca ev sahipliği yapan Topkapı Sarayı, yalnızca bir yönetim merkezi değil; aynı zamanda kültürel ve sanatsal mirasın da önemli bir taşıyıcısıdır. Sarayın en değerli hazinelerinden biri olan saat koleksiyonu, mekanik ve sanatsal açıdan büyük öneme sahiptir. Milli Saraylar Başkanlığı tarafından yürütülen titiz belgeleme, restorasyon ve konservasyon çalışmaları sonucunda, bu özel koleksiyon yeni düzeniyle ziyaretçilere sunulmaya hazır hale getirildi.
Saat Müzesinde Tarihin ve Sanatın Buluşması
Topkapı Sarayı’nın İkinci Avlusu’nda bulunan Has Ahırlar, “Topkapı Sarayı’nda Zaman ve Sanat” temasıyla yeniden düzenlenerek Saat Müzesi haline getirildi. Bu alanda, koleksiyonun yaklaşık %80’ini oluşturan 300’ü aşkın eser ilk kez kapsamlı biçimde gezginlerin beğenisine açılıyor. Müze, sadece Osmanlı döneminin değil, aynı zamanda Avrupa saat sanatının nadide örneklerini de bünyesinde barındırıyor.
Eserler; Türk Saatleri, Boy Saatleri, Duvar Saatleri, Cep Saatleri, Masa Saatleri, Oturtma Saatler, Dekoratif Saatler, Ölçüm Aletleri ve Atölye ve Tamir Aletleri gibi temaların altında sınıflandırılıyor. Özellikle Türk saatçiliğine adanmış bölümde, Osmanlı usta saatçilerin eserleri ilk kez geniş kitlelerin ilgisine sunuluyor.
İlk Kez Tek Bir Sergide Buluşan Tarihi Saatler
Dr. Yasin Yıldız, bu serginin sektör ve ziyaretçiler açısından önemli bir ilke olduğunu belirterek şunları söyledi: “Topkapı Sarayı’nın saat koleksiyonu, Milli Saraylar envanterinde yer alan ve dünya çapında tanınırlık kazanmış 380 değerde saatten oluşuyor. Bu eserlerin büyük kısmı, yalnızca sınırlı bir şekilde önceki dönemlerde sergilenmişti. Ancak şimdi, yaklaşık üç yıl süren restorasyon ve konservasyon çalışmalarıyla, koleksiyonun tamamı sergilenmeye hazır hale getirildi. Bu süreçte hem yapı hem de saatlerin detaylı onarımı gerçekleştirildi. Günümüzde, koleksiyonun 300 eseri ilk defa bir bütün olarak ziyaretçilerin ilgisine açılıyor, bazıları ise ilk kez kamuya tanıtılıyor. Özenle yenilenen ve çalışır durumda olan bu saatler, Osmanlı döneminin görkemli zamanını yansıtan en önemli örneklerdir.” Ayrıca, koleksiyonun 15. yüzyıla kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsadığını ve özellikle 1600’lerde Türkiye’de üretilen ilk saatlerin de sergiye dâhil olduğunu sözlerine ekledi. Çeşitli diplomatik hediye olarak gelen Osmanlı’ya ait saatler ve Avrupa’dan getirilen nadide örnekler, sergiyi zenginleştiriyor. Ziyaretçiler, bu eşsiz koleksiyonu ilgiyle inceleyecek ve Osmanlı’nın teknolojik ve sanatsal başarısına yakından tanıklık edecektir.”