Pandemi döneminde yeni gelir kaynakları araştırırken, Trabzonlu girişimci Ülkü Koçoğlu, kara salyangozlarının ihracat potensiyelini keşfetti. Bulgaristan menşeli “Helix Aspersa Maxima” türü salyangozları bölgeye getirip yetiştirmeye başlayan Koçoğlu, bölgedeki denli adeta salyangozun adını ve pazarını yeniden tanımladı. Çiftlikte, salyangozların yumurtaları ve salgıları büyük bir dikkatle toplanmakta olup, elde edilen doğal ürünler özellikle kozmetikte kullanılmak üzere tasarlanıyor.
Marka ve Ürünler konusunda yenilikçi bir vizyonla ilerleyen girişimci, salyangozlardan elde edilen ürünleri yüksek katma değerli hale getirmeyi başardı. Ayrıca, “beyaz havyar” olarak adlandırılan salyangoz yumurtaları uluslararası pazarlarda €3,000 seviyesinde satılıyor. Bu ürün, gastronomi alanında da ayrı bir değer kazandı ve özellikle lüks marketlerde yer aldı. Üretimde kimyasal gübre kullanılmayıp, salyangozların beslenmesi doğal sebzelerle sağlanarak sürdürülebilirlik esas alınıyor.
Doğadan Gelen Güç ve İnovasyon
Üretim tesisinde sıfır atık prensibi benimsenmiş olup, salyangozların kabuğu, yağı ve gübresi ekonomik olarak değerlendiriliyor. Özellikle, doğal salyangoz özü kozmetik ve sağlık sektörlerinde büyük rağbet görüyor. Yüz temizleme jellerinden cilt toniklerine, yaşlanma karşıtı kremlerden çatlak düzenleyici bakım ürünlerine kadar toplam 10 farklı doğal cilt bakım ürünü geliştirilmiş durumda. Bu ürünler sayesinde, marka kısa sürede yurtdışındaki pazarlarda da talep görmeye başladı.
Hedefimiz, Trabzon’dan Dünyaya Açılan Bir Marka Olmak. Ülkü Koçoğlu, “Googlis” isminin Trabzon’un yerel dilinden geldiğine ve bölge kültürüne atıfta bulunduğuna vurgu yaparak, çiftlik adını seçerken de bu yerel kavramdan ilham aldıklarını açıkladı. Salyangozların her parçasını (öz, kabuk, gübre) en verimli şekilde kullanmaya özen gösteren firma, hem doğa ile uyumlu hem de ekonomik açıdan kazançlı bir model yaratmayı hedefliyor.
İhracat ve Doğal Üretim Süreçleri
Koçoğlu, “Dünyanın en kıymetli gübresinden biri olan salyangoz gübresini kullanıyoruz ve bu sayede aromatik sebzeler yetiştiriyoruz. Üretim sürecinde kimyasal maddelere yer vermeden, kendi ekimimiz olan semizotu, marul, lahana, pazı ve turp gibi sebzeleri doğrudan salyangozlara veriyoruz. Bu uygulama, ürünlerin kalitesini artırıp, sürdürülebilirliği sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Bizim İçin En Önemli Nokta, insanların bu canlılara ve ürünlerine ön yargı ile yaklaşmasını önlemek ve doğanın sunduğu bu değeri en iyi şekilde kullanarak ekonomiye kazandırmak. Geleneksel kullanımların ötesine geçip, bilim ve inovasyonla yeni sektörler oluşturduklarını belirten Koçoğlu, “Her şeyden fazlasını” sunmayı hedefliyor. Özellikle, Orta Doğu’da ve Avrupa’da artan talep sayesinde, kozmetik ve sağlık sektöründe ürünlerin üretim ve ihracatı büyüyor.
“Bu hayvanların her parçası çok kıymetli ve değerlendirilmesi gerekir,” diyen Koçoğlu, özellikle salyangoz havyarının ve hücre yenileyici özlerinin kozmetik ürünlerde kullanıldığını, bu nedenle ihracatın yükseldiğini sözlerine ekledi. Ayrıca, kadın girişimci olarak kadınların üretime katılımını artırmaya çalışırken, bölgedeki doğal ve sağlıklı ürünleri ön plana çıkaran bir marka inşa ediyorlar. Bu projeler, Trabzon ekonomisine yeni döviz girişleri sağlamakla kalmayıp, bölgenin global alandaki görünürlüğünü de güçlendiriyor.
