Türk Deniz Kuvvetlerinin Gücü ve Gelişimi Hakkında Güncel Bilgi

Türkiye’nin tarih boyunca denizlere karşı gösterdiği güç ve irade, denizler üzerindeki hakimiyetin temel taşı olmuştur. Denizlerden uzaklaşılan dönemlerde ise bu gücün bedelini almak zorunda kalmıştır. Bugün ise, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Başkanı Abbas Gündüz, bu güçlü iradeyi ve denizlere olan bağlılığı vurgulamaktadır.

Gündüz, özellikle Mavi Vatan kavramının her bir dalgasında özgürce nefes alabildiğimizin altını çiziyor ve bunun en büyük nedeninin yerli ve milli bir deniz gücü inşa etme kararlılığı olduğunu belirtiyor. Kendilerinin de bu iradenin öncülerinden biri olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ile gurur duyduklarını ifade ediyor.

Deniz Gücümüzün Son Durumu ve Hedefler

Gündüz, şu ifadeleri kullanıyor: “Oramiral Ercüment Tatlıoğlu önderliğinde; yerli ve milli projelerle geliştirilen fırkateynler, korvetler, karakol ve çıkarma gemileri, milli denizaltılar ve artık Türkiye’nin gururu olan uçak gemisi inşa edilmekte. Bir zamanlar sadece ithal edilen bu sistemler, bugün artık kendi imkanlarımızla üretildiği gibi, küresel denizlerde de büyük bir seviyeye ulaşmıştır. Bu gelişmeler, sadece askeri bir güç inşası değil; aynı zamanda Türkiye’nin denizlerde iradesinin ve varlığının temsil edilmesidir.”

Gündüz, özellikle Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz bölgelerinde 92 savaş gemisi, 66 deniz hava unsuru ve 16 bin 900 kahraman personel ile birlik ve bütünlük içinde görev yaptıklarını vurguluyor. Ayrıca, İHA ve insansız deniz araçlarımız sayesinde geliştirilmiş taktikler, mavi vatan üzerinde hem görünmezlik hem de caydırıcılık sağlıyor. Bu güç ve birlik, artık sadece bir doktrin değil; millî gururumuzun, bağımsızlığımızın ve istikbalimizin temsilidir.

Gündüz, sözlerini şöyle tamamlıyor: Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve kahraman denizcilerimizin çabaları sayesinde, denizler bizim ve gelecek nesillere emanet edilmiştir. Ufkumuz bağımsızdır ve mavi vatan, emin ellerde korunmaktadır. Törenler ve törensel selamlamalarla değil, ülkemizin özgüven ve dirençle ilerlemesine duyulan inançla yola devam ediyoruz.”