Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TÜRK-İŞ ve Çalışma Bakanlığı Arasında Asgari Ücret Görüşmeleri Öncesi Kritik Adım

TÜRK-İŞ ve Çalışma Bakanlığı arasında yapılacak asgari ücret görüşmelerinden önceki önemli adımlar ve gelişmeleri keşfedin. Ekonomik kararlar için takipte kalın.

TÜRK-İŞ ve Çalışma Bakanlığı

Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısından önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile önemli bir ön görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin ardından gazetecilere kısa açıklamalarda bulunan Ağar, sürece ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.

Ağar, yaptığı açıklamada, 24 Aralık 2024 tarihinde Türk-İş tarafından alınan karar doğrultusunda, yaklaşık bir yıl boyunca Komisyonun yapısında ve işleyişinde herhangi bir iyileştirmeye gidilmediğini belirtti. Bu nedenle, Türk-İş iddialı duruşunu koruyarak 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına katılmayacaklarını açıkladı.

Ekonomik gelişmelere de değinen Ağar, Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği büyümenin, Gayri Safi Milli Hasıla ve kişi başına düşen gelir artışlarını beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Ancak, bu büyümenin halkın yaşam kalitesine ve alınabilecek maaşlara yansımadığını ifade etti. Aynı zamanda, artan dolar milyarderleri sayısıyla birlikte, zengin ile yoksul arasındaki uçurumun derinleştiğine vurgu yaptı ve milyonlarca işçinin ve emekçinin temel ihtiyaçlarla dahi sıkıntı yaşadığını kaydetti.

Farklı işveren çevrelerinin sıkça dile getirdiği ve “asgari ücretin yaşamı idame ettirmediği” yönündeki açıklamaları hatırlatan Ağar, şunları söyledi: “Halen çalışanların çoğu ya asgari ücretle ya da onun çok yakınında ücretlerle çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu da ücretler arasındaki farkı azaltmak yerine, çalışma ortamlarında adaletsizlik ve eşitsizliği körüklemektedir.”

Ağar, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, çalışma barışını bozma ve nitelikli işgücü kaybı gibi olumsuz sonuçların ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, pazar ekonomisinde sıkça dile getirilen “asgari ücret artarsa enflasyon yükselir” iddiasını da çelişkili bulduğunu belirtti ve ekledi: “Enflasyonun temel dinamikleri ve yaklaşık olarak son yıllarda yaşanan artışlar göz önüne alındığında, bu görüş ekonominin gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. 2025 yılında enflasyon artış hızı düşük olsa da, enflasyon hâlâ yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmektedir.”