Türkiye ile Afrika arasındaki ikili ticaret hacmi, 2003 yılında 5,4 milyar dolar seviyelerinde iken, son yıllarda kayda değer bir artış gösterdi. Geçen yıla ait veriler, bu hacmin 36 milyar doların üzerine çıktığını ortaya koyuyor. Bu gelişmelerle birlikte, Afrika kıtasında Türk girişimcilerin yatırım tutarları da önemli ölçüde büyüdü; 2003 yılında yaklaşık 100 milyon dolar olan doğrudan yatırımlar, günümüzde 10 milyar dolar seviyesini aşmıştır.
Modern ulaşım altyapımız ve teknolojik gelişmeler sayesinde, Türkiye küresel üretim ve lojistik ağlarında merkezi bir konuma yükselirken, Afrika ile olan ekonomik ilişkilerimizi yeni bir stratejik seviyeye taşımayı hedefliyoruz. Bu ilişkileri, kalıcı refah ve adil kalkınma odaklı sürdürülebilir ortaklıklar haline getirmeyi amaçlıyoruz. Ülkemizin kalkınma yolculuğunda Afrika ülkeleriyle kurduğumuz bu güçlü bağların, yeni projeler ve işbirliği platformlarıyla derinleştiğine şahit oluyoruz.
Yatırım ve Üretimde Büyük Başarılar
Son 23 yılda, ülkemiz küresel üretim ve teknolojide önemli adımlar attı. Söz konusu dönemde, yenilikçi girişimlerin ortaya çıkması ve küresel başarı hikayelerine dönüşmesi için güçlü bir altyapı kurduk. Bu kapsamda, güneş enerjisi teknolojilerinden, elektrikli otomobil Togg’a, yüksek teknolojili savunma sanayi ürünlerinden iletişim uydularına kadar pek çok alanda yerli ve milli üretim gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz.
Elektronik, otomotiv, uzay ve savunma gibi sektörlerde kazandığımız kabiliyetler ve global pazarlardaki üstünlükler, ülkemizi rekabetçi üretimin merkezlerinden biri haline getirdi. Özellikle, yüksek kalite ve uygun maliyet avantajıyla, “Made in Turkey” markası dünya genelinde tercih edilen bir sembol haline geldi. Hedeflerimiz doğrultusunda, Ar-Ge ve inovasyon altyapımızı sürekli geliştirmekte ve teknolojik ürünlerin tasarımı, test edilmesi ve üretiminde liderlik yolunda ilerliyoruz.
Modern Ulaşım ve Güçlü Ekonomik Pozisyon
Türkiye’nin gelişmiş ulaşım altyapısı, ülkemizi küresel tedarik zincirlerinin önemli bir parçası haline getiriyor. İstanbul’un uluslararası hava ve deniz limanları, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte ekonomik hareketliliği kolaylaştırıyor. Bu avantaj sayesinde, Türkiye’den dünyanın dört bir yanına ulaşmak.
Sadece 4 saatlik uçuş mesafesindeki bölgenin ekonomisi, yaklaşık 32 trilyon dolarlık bir değere sahip. Bu altyapı ve konum avantajlarıyla, Türkiye’nin üretim ve lojistik merkezleri arasındaki konumu güçleniyor. Böylece, Afrika kıtasında da yatırımcıların ilgisi artarken, ortak projelerin sayısı ve kapsamı genişliyor.
Ortak Kalkınma ve Yatırım Fırsatları
İnsan kaynaklarımız, en büyük gücümüzdür ve gelişmekte olan Afrika ülkeleri, genç nüfusları ve zengin doğal kaynaklarıyla çok büyük potansiyele sahiptir. Ülkemizdeki tecrübe ve teknolojik altyapı, Afrika’nın kalkınma hedeflerine ulaşması için önemli bir destek kaynağıdır. Hedefimiz, hegemonik ilişkiler yerine, birlikte geliştirme ve üretme felsefesi doğrultusunda sürdürülebilir ortaklıklar kurmaktır.
İş birliklerimiz, yatırımcılar ve girişimciler arasında karşılıklı güven ve karşılıklı kazanç ilkelerine dayanıyor. Türkiye’nin yüksek teknolojili ürünleri ve gelişmiş sanayi altyapısı, Afrika ülkelerinde yeni iş fırsatları ve istihdam yaratırken, karşılıklı ekonomik dayanıklılığı da artırıyor.
Güçlü Ekonomik Bağlar ve Gelecek Vizyonu
Özellikle, Gümrük Birliği ve serbest ticaret anlaşmaları sayesinde, yüksek alım gücüne sahip yaklaşık 1 milyar tüketiciye erişim sağlayabiliyoruz. Istanbul’dan sadece birkaç saatlik mesafede bulunan pazarlar, toplamda 32 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğüyle önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye’nin ulaşım ve lojistik altyapısı, bu avantajların en büyük destekçisi durumunda.
Africa yatırımcılarına, Türk sanayi ve teknoloji şirketlerine, ülkemizin yüksek özen ve destekle hizmet vermeye devam edeceğini özellikle vurguluyoruz. Stratejik ortaklıklarımızı güçlendirmek ve birlikte yeni başarılara imza atmak adına, bu forumun verimli ve sürdürülebilir işbirliği platformlarına dönüşmesini umuyoruz.