Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’nin Afrika kıtasıyla olan iş ve ekonomi ilişkileri, son yıllarda kayda değer bir ivme kazanmış durumda. Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu (TABEF) kapsamında gerçekleştirilen etkinlikler, bu ortaklığın geliştirilmesine önemli katkılar sunuyor. Özellikle, kıtanın ekonomik gelişimini sürdürülebilir kılmaya yönelik yatırımlar ve işbirlikleri ön planda tutuluyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti Yardımcısı Paul Mashatile, Aralık 2024’ten itibaren yürüttükleri G20 Dönem Başkanlığı’nın küresel gelişmeler üzerindeki etkisine dikkat çekti. Bu süreçte, Afrika’nın enerji dönüşümündeki kritik rolünü vurguladı ve küresel enerji ve yeşil sanayileşme alanlarındaki hedefleri anlattı. Ayrıca, Afrika Birliği’nin G20 üyeliğine devam etmesinin büyük önem taşıdığını ve bu sayede kıtanın sesinin daha güçlü duyurulabileceğini belirtti.
Gelecek Vizyonu ve Hedefler
Belobe ise, Afrika kıtasındaki hızlı değişim ve genç nüfusun önemi üzerinde durarak, 2050 itibarıyla kıta nüfusunun 1,5 milyara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Ayrıca, Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı’nın (AfCFTA) gelişimini ve bölgesel ticareti destekleyici adımların, ekonomik büyüme ve kalkınma için vazgeçilmez olduğuna dikkat çekti. Türkiye ile olan ticaret hacmindeki büyümenin altını çizerek, 2002’de 4,5 milyar dolar olan dış ticaretin, 2025’e gelindiğinde yaklaşık 40,67 milyar dolara yükseldiğini kaydetti. Bu artışın, iki tarafın ekonomik potansiyeline olan inancın göstergesi olduğunu belirtti.
Belobe, ayrıca, 2026 hedefiyle ticaret hacminin 50 milyar dolara ulaşması gerektiğine vurgu yaptı ve Afrika’nın yabancı yatırımlar konusunda ne kadar açık olduğunu dile getirdi. 2024 yılında, kıtada toplam 97 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çekildiğine işaret eden Belobe, bu tutarın yıllık bazda %75 arttığını belirtti. Ekonomik göstergeler ise, 2024’te %3,2 olan reel büyümenin 2025’te %4,1’e, 2026’da ise %4,4’e çıkacağını öngörüyor.
Sanayi ve Sağlık Alanında İşbirliği Fırsatları
Türkiye-Afrika ortaklığının, özellikle sanayi ve sağlık sektörleri için büyük fırsatlar sunduğuna işaret eden Asfour, bilgi ve teknolojinin Türkiye’nin bu alanlardaki dönüşümüne önemli katkılar sağlayabileceğini belirtti. Afrika’nın hâlâ büyük ölçüde ham madde ihracatıyla sürdürülen ekonomik yapısına rağmen, bölgesel ve küresel değere dönüşüm için güçlü ortaklıklar gerektiğinin altını çizdi.
Özellikle sağlık alanında, kanser hastalarının %70’inin yetersiz alt yapı ve tanı ekipmanları sebebiyle hayatını kaybettiğine dikkati çeken Asfour, Türkiye ile kurulan ortaklıkların bu durumu iyileştirmede anahtar rol oynayabileceği görüşünde. Ayrıca, Afrika Kıtası Serbest Ticaret Bölgesi’nin (AfCFTA) 1,4 milyar nüfusu ile devasa bir pazar oluşturduğunu ve Türk özel sektörünün bu pazara entegre olmasının önemine değindi.
Asfour, “Afrika, artık yoksulluktan ve hastalıktan arınmış, eğitimli, üretken ve sağlıklı bireylerin yaşadığı bir kıta olmayı hedefliyor. Bu vizyon doğrultusunda, Türkiye ile kurduğumuz ortaklıklar, bu hedeflere ulaşmada kritik bir rol oynayacak.” diyerek, Afrika’nın kalkınma yolculuğuna katkı sağlayacak ortak çalışmaların artmasının önemini vurguladı.