Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye Ekonomi ve Kalkınma Vizyonu 2023-2028 Perspektifi

Türkiye’nin 2023-2028 ekonomi ve kalkınma vizyonu, sürdürülebilir büyüme, yenilikçilik ve kalkınma stratejileriyle geleceğe güvenle ilerlemeyi hedefliyor.

Bu haberin fotoğrafı yok

Türkiye’nin ekonomik hedefleri ve uzun vadeli kalkınma planları, son 22 yılda kaydedilen ilerlemelerle şekilleniyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu kapsamda 2023 yılını ve ötesini kapsayan vizyonu detaylandırdı. Hedefler arasında, yıllık büyüklüğün 1,5 trilyon doları aşması, kişi başına gelirde 17 bin dolar sınırını geçmek ve toplam istihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmak bulunuyor. Ayrıca, ihracatın 274 milyar dolar seviyesine ulaşması ve turizm gelirlerinin 64 milyar doları aşması gibi önemli göstergeler öngörülüyor.

Yılmaz, bu hedeflere ulaşmanın temelinde sağlam bir siyasi istikrar yattığını ve uzun vadeli planların ancak böyle gerçekleştirilebileceğini vurguladı. Son 22 yılda bu istikrarı yakalamış olmanın, ülkenin kalkınma açısından büyük bir avantaj sağladığını ifade etti. Ayrıca, küresel dinamikler ve dönüşüm süreçleri hakkında yaptığı analizde, ülkemizin bu geçiş dönemlerinden en iyi şekilde faydalanabileceğini belirtti. Dünya genelinde yaşanan riskler ve çatışmaların farkında olunması gerektiğine değinen Yılmaz, bu dönemlerin ülkeler için yeni fırsatların kapılarını açtığını söyledi.

Dünya Dönüşümünde Türkiye’nin Konumu

Yılmaz, modern dünyada mevcut hiyerarşiyi değişikliklere açık hale getiren dönemlerin önemine işaret etti. Rutin işlerin ve düzenin sürdüğü zamanlarda status quo’nun korunması oldukça zor olurken, geçiş dönemi ve krizler, ülkelerin hızla yeni bir seviyeye çıkmasını sağlayabilir. Bu nedenle, dünyayı ve bölgesel gelişmeleri dikkatle analiz edip, doğru hamleler yapmak büyük avantajlar getirebilir. Bu süreçlerde, fırsatları iyi yakalayan ve dünyayı iyi okuyan ülkelerin avantaj sağlayacağını belirtti.

Gazze’de yaşananların sadece bölgesel değil, küresel etkileri olduğunu vurgulayan Yılmaz, barış ve adaletin sağlanmadığı bir ortamda daha adil bir dünya düzenine ulaşmanın zor olacağını sözlerine ekledi. Bu bağlamda, Türkiye’nin küresel barış ve adaletin güçlenmesine katkı sağlama hedefine verdiği önemi dile getirdi.

Türkiye’nin Gelir Seviyesi ve Ekonomik İlerleme

Yılmaz, Türkiye’nin düşük gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçiş sürecine dikkat çekti. Dünya Bankası sınıflandırmasına göre, 2002 yılında ülkemiz alt orta gelir grubundaydı; kişi başına gelir yaklaşık 3,600 dolar ve toplam ekonomik büyüklük 238 milyar dolardı. O dönem, dünyada 21. sıradaydı. Ancak, son 22 yılda gerçekleştirilen sürdürülebilir politikalar ve ekonomik reformlar sayesinde, ülke gelir seviyesi üst orta gelire ulaştı ve bu alanda kalıcı bir seviyeye yerleşti. 2022 verilerine göre, ülke ekonomisi 1,3 trilyon doların üzerinde, yıl sonunda ise 1,5 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. Kişi başına gelir ise 17 bin dolar seviyelerini aşmış durumda.

Özellikle dikkat çeken nokta, Türkiye’nin yüksek gelir grubuna yaklaşmasıdır. 2025 yılında, henüz kesin olmayan rakamlara göre, Türkiye tarihindeki ilk gelişmiş ülkeler ligine adım atmayı hedefliyor. Böylece, kalkınmada yeni bir aşama kaydedileceği öngörülüyor.

İşbirliği ve Makroekonomik İstikrar

Yılmaz, enflasyonla mücadelede ve makroekonomik istikrarın sağlanmasında kararlı olduklarının altını çizdi. Enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 30 civarında tamamlanmasını beklerken, düşük enflasyon ve yüksek büyüme hedeflerine ulaşmak için kapsamlı politikalar uyguladıklarını belirtti. İşsizliğin uzun süredir tek hanelerde olduğunu ve önümüzdeki dönemde 2,5 milyon yeni istihdam yaratmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Gıda arzını artırmak ve maliyetleri düşürmek amacıyla kamu yatırımlarına öncelik verdiklerini anlatan Yılmaz, bu kapsamda sulama altyapısına büyük önem atfedildi. Gıda güvenliği ve arzını güçlendirmek için yeni projelere finansal destek sağlama çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca, enerjide de yerli ve milli kaynakların geliştirilmesi yönünde projeler yürütülüyor. Doğal gaz, petrol aramaları, nükleer enerji, güneş ve rüzgar enerjisi kullanımıyla, çok boyutlu bir enerji stratejisi İzleniyor.

Geleceğe Yönelik Hedefler ve Bölgesel İşbirliği

Orta vadeli plan çerçevesinde 2028 yılı hedefleri şöyle sıralanıyor: toplam ekonomik büyüklük yaklaşık 1,9 trilyon dolar seviyesine ulaşacak, kişi başına gelir 21 bin dolara yaklaşacak, ihracat ise 300 milyar doların üzerine çıkacak. Ayrıca, hizmet ihracatının 150 milyar dolar seviyelerine ulaşması, turizm gelirlerinin 75 milyar dolara çıkması ve yeni istihdam olanaklarının sağlanması planlanıyor.

Çevre ve sürdürülebilirlik politikaları, kalkınma planlarının entegre unsurları arasında yer alıyor. Yılmaz, büyümeden vazgeçmeden, yerli kaynaklar ve sürdürülebilir enerji kullanımı ile uyumlu kalkınma hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, bölgesel barış ve istikrarın önemini vurguladı. Kafkaslar’da Ermenistan-Azerbaycan barış süreci, Zengezur Koridoru ve Türk devletleri ile ilişkiler güçlenmesiyle yeni fırsatlar doğduğunu dile getirdi. Bunun bölge ve ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.

Son olarak, bölgesel gelişmenin, refahın ve ortak kalkınmanın temelini teşkil ettiğine değinen Yılmaz, “Neden biz de bölgeyi güçlendiren birkaç ülke ile birlikte daha büyük ve güçlü bir bölgesel refah ve kalkınma havzası oluşturmayalım? Bu gayet mümkün ve inanıyoruz ki, önümüz açık.”