Nöbetçi Eczaneler
ASO’nun 62’nci kuruluş yıl dönümünü kutlamak amacıyla düzenlenen ödül töreni, Ankara’da seçkin bir otelde gerçekleştirildi. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ASO Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve çeşitli iş insanları katıldı. Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin son 22-23 yılda gösterdiği yüksek büyüme performansını vurguladı.
Yılmaz, “Dünyaya kıyasla çok daha hızlı büyüdük ve yılda ortalama %5.4 büyüme kaydettik” diyerek, bu performansın ülkemizin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Ayrıca, küresel ortamın zaman zaman zorlayıcı olmasına rağmen, %3-3.3 seviyelerinde büyümenin sürdürülebilmesi ve enflasyonla mücadelede belirlenen hedeflere ulaşılması, ekonomik istikrar açısından önemli avantajlar sağladığını ima etti. Yılmaz, “Gelecek yıl ekonomimizin 1,5 trilyon dolar seviyesine ulaşmasını öngörmekteyiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin Uluslararası Ekonomik Sıralamalardaki Yükselişi
Son verilere göre, nominal dolar bazında Türkiye ekonomisi, dünya sıralamasında 17’inci büyük ekonomi konumunda bulunuyor ve satın alma gücüne göre ise 12’nci sırada yer almakta. IMF tahminlerine göre, bu yıl Türkiye’nin sıralamada yükselişi devam edecek ve nominal dolar bazında 16’ncı, satın alma gücü paritesine göre ise 11’inci sıraya çıkacak. Dünya Bankası tarafından yapılan sınıflandırma, ülkeleri düşük, alt orta, üst orta gelir ve yüksek gelir kategorilerine ayırıyor. Türkiye, son 25 yılda düşük gelirli ülkeden yüksek gelirli ülkeler arasına geçişini hızla tamamlamış ve kalıcı hale getirmiştir. Bu başarı, ülkemizin ekonomik seviyesini güçlendirdi ve yüksek gelir grubunda yer alma yolunda ilerlemesini sağladı.
Enflasyon ve Gelecek Hedefleri
Yılmaz, enflasyon konusunda önemli adımlar atıldığını ve düşüş trendine girildiğini ifade ederek, “Bu yıl enflasyonun %30’un biraz üzerinde kapanmasını öngörüyoruz” dedi. Ayrıca, önümüzdeki yıl için %20 seviyelerinin altına düşürme hedefi olduğunu dile getirdi. 2027 yılına kadar tek haneli enflasyon oranlarına ulaşmayı amaçlayan ekonomi politikalarıyla, hem öngörülebilirliği artırıp yatırım ortamını güçlendirecek, hem de sosyal adaleti sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Ankara’nın Güçlü Yatırım ve İnovasyon Merkezi Olarak Konumu
Yılmaz, Ankara’nın sadece siyasi bir merkez olmanın ötesinde, ekonomik açıdan da büyük önem taşıdığını vurguladı. Türkiye’nin ihracatının geçen yıl yaklaşık 15 milyar dolar seviyesinde olduğunu ve 2025’in ilk 9 ayında bu rakamın 12 milyar dolara ulaştığını hatırlattı. Savunma sanayi, havacılık, tıbbi ve ölçme kontrol cihazları gibi yüksek teknolojili sektörlerin Ankara’yı Türkiye’nin inovasyon ve üretim merkezi haline getirmekte olduğunu belirtti. Ayrıca, Ankara’nın yüksek teknoloji ihracat oranının %13,3 olduğunu ve bunun gelişmiş ülkelerin karşılaştırmalarından daha yüksek olduğunu vurguladı. Bu durumu, Ankara’nın yeni vizyonunu şekillendirmede önemli bir temel olarak gördüklerini dile getirdi.
Daha Üretken ve Katma Değerli Bir Ekonomiye Doğru
Yılmaz, Ankara’nın kalkınma vizyonunun, sürdürülebilir ve yüksek katma değerli bir ekonomik yapıya ulaşmak için temel oluşturduğunu ifade etti. Yeşil ve dijital dönüşümlerin, yeni sektörlerin ve yüksek katma değerli üretimin önemli rol oynadığını dile getirdi. Ankara’nın sadece iktisadi değil, aynı zamanda toplumsal kalkınma açısından da öncü olduğunu vurguladı. Özellikle kadın girişimcileri kutlayan ve toplumun bütün kesimlerinin ekonomiye katılımını artırmanın önemine değinen Yılmaz, “Kadın ve erkek ortak çalışmalı; güç birliğiyle başarabiliriz” dedi. Bu bütünsel yaklaşımla, Türkiye’nin daha üretken ve sürdürülebilir bir ekonomi inşa edeceğini sözlerine ekledi.