Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yılın son toplantısını tamamlayarak önemli bir karar aldı. Politika faiz oranını kırktan yüzde 38 seviyesine çekti. Bu adımla birlikte, piyasaların uzun süredir beklediği faiz indirimi gerçekleştirildi.
Geçmişte 18 aydan fazla süredir yüksek seviyelerde bulunan faiz oranları, ekonomik büyüme ve enflasyon dinamiklerine göre yeniden şekillendirildi. Yıl boyunca faiz oranlarındaki değişiklikler, piyasalarda dalgalanmalara sebep oldu ve ekonomik göstergeler üzerinde etkili oldu.
Son PPK Toplantısı ve Alınan Kararlar
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, son toplantısında politika faizini yüzde 39,5 seviyesinden yüzde 38 seviyesine düşürdü. Ayrıca, Merkez Bankası’nın gecelik vadede borç verme faiz oranı ve diğer önemli kredi faizleri de düşüş gösterdi.

Finansal Piyasalarda Beklentiler
Toplantı öncesi piyasa analistleri ve ekonomistler, faiz indiriminin yaklaşık 100 ila 150 baz puan arasında olacağını öngörüyordu. Bu beklentiler, farklı bankaların ve finans kuruluşlarının tahminleriyle uyum sağladı.

Politika Faizinin Ekonomik Rolü
Politika faizi, Merkez Bankası’nın bankalara verdiği en temel faiz oranıdır ve ekonomi üzerinde geniş çaplı etkileri bulunur. Bu oran, enflasyon kontrolü, döviz kuru stabilizasyonu ve ekonomik büyümenin yönlendirilmesinde kritik bir araç olarak kullanılır.

- Faiz artırılırsa: Kredi maliyetleri yükselir, tüketim ve yatırım azalır, enflasyon kontrol altına alınabilir.
- Faiz düşürülürse: Krediler ucuzlar, ekonomik aktivite artar, ancak enflasyon riski de yükselir.
Politika Faizinin Ekonomiye Etkisi
Faiz oranlarındaki değişiklikler, sadece bankaların değil, tüm finansal ürünlerin faiz oranlarını etkiler. Döviz kuru, enflasyon ve yatırım iklimi gibi temel makroekonomik göstergeler bu kararlar tarafından yönlendirilir ve şekillenir.







