Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’de Dijital Eğilimler ve Sosyal Medya Bağımlılığı Artışı

Türkiye’de dijital eğilimler ve sosyal medya bağımlılığı artışını inceleyen bu içerik, etkileri ve çözüm önerilerini 160 karakterle özetliyor.

Türkiye'de dijital eğilimler ve

İnternet kullanımının yaygınlığı her geçen gün artarken, Türkiye’de aktif internet kullanıcısı sayısı 77,3 milyona ulaştı. Özellikle sosyal medya platformlarına olan ilgi giderek çoğalıyor ve 2025 itibarıyla bu sayılar 60 milyona yaklaşmış durumda. Ekran başında ve sosyal medyada geçirilen zaman ise hızla çoğalırken, uzmanlar bu durumun potansiyel sağlık risklerine dikkat çekiyor.

Uzmanlar, uzun süreli ekran ve sosyal medya kullanımıyla ilgili artan endişeleri dile getiriyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oğuz Kılınç ve Klinik Psikolog Pınar Aytaçlar, bu alışkanlıkların ciddi halk sağlığı sorunları haline dönüşebileceğini vurguluyor.

Uzmanlar ve Sağlık Uyarıları

Prof. Dr. Kılınç, özellikle gece geç saatlerde telefon kullanmanın ve yatarken bildirimlere tepki vermenin, uyku düzenini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Ona göre, ekran süresini sınırlandırmak ve uykuya yatmadan en az 30 dakika önce ekranlardan uzak durmak önemli. “Dört saat ve üzeri ekran ve sosyal medya kullanımı, sağlığımız açısından ciddi riskler taşıyor,” diyerek, gençler ve çalışanlar arasında bu konuda bilinçlenmenin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Sağlığı Tehdit Eden Tehditler

Ekran bağımlılığının, sadece ruh sağlığı değil, fiziksel sağlık için de ciddi sonuçları olabilir. Uykunun bozulması, kalp damar hastalıklarını tetikleyebilir ve hatta yaşamı tehdit eden durumlara yol açabilir. Ayrıca, uzun süreli hareketsizlik obezite, damar sertliği ve pıhtı oluşumu gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları ve duruş bozuklukları ise yanlış oturuş alışkanlıklarının sonucu olarak ortaya çıkıyor ve skolyoz gibi rahatsızlıkları tetikleyebiliyor.

Sosyal Medya Kullanımı ve Duygusal Sağlık

Psikolog Pınar Aytaçlar, yapılan araştırmaların, sosyal medya bağımlılığı ile depresyon ve kaygı seviyeleri arasında güçlü bağlantılar olduğunu gösterdiğini söylüyor. Bu bağımlılık, kişilerin ‘bir şeyleri kaçırma korkusu’ nedeniyle sürekli telefonlarına yönelmelerine ve iletişim halinde kalma arzusuna neden oluyor. Özellikle kadınlar ve kolektivist toplumlarda, aidiyet ve grup bağlılığı arzusu sosyal medya kullanımını artırıyor. Erkeklerde ise rekabet ve oyun odaklı çevrim içi alanlar öne çıkıyor ve bu durum bağımlılığı tetikleyebiliyor.

İlişkiler ve Günlük Hayatta Biçimlenen Duygular

Aytaçlar, kişilerin olumsuz duygulardan uzaklaşmak veya yalnızlıklarını hafifletmek için sosyal medyayı tercih ettiğini belirtiyor. Bu durum, dopamin salınımını teşvik ederek kısa süreli bir ‘iyi hissetme’ duygusu yaratıyor. Ancak, bu geçici haz, uzun vadede gerçek ilişkilerden kopmaya ve duygusal dengeyi bozmaya yol açabilir. Ayrıca, uyku düzensizlikleri ve duygusal rahatsızlıklar da bu bağımlılığın moral ve fiziksel sağlığa olumsuz etkilerini artırıyor.

Sosyal medya bağımlılığı ile mücadelede, farkındalığın artırılması ve bilinçli hareket edilmesi büyük önem taşıyor. Alternatif aktiviteler ve bilinçli sosyal medya kullanımıyla, bu alışkanlıkların olumsuz etkileri azaltılabilir. Örneğin, yemek yerken telefona bakmak yerine, yemeğin tadına ve kokusuna dikkat etmek, farkındalığı geliştirebilir ve bağımlılıkla savaşta ilk adımları atılmasına yardımcı olabilir.