Türkiye şu anda ciddi anlamda iç karışıklık ve huzursuzluk yaşıyor. Siyasetin sertleştiği ve toplumda yorgunluk hissinin hakim olduğu bu ortam, hem toplumsal uyumu zedeliyor hem de ekonomik göstergeleri olumsuz etkiliyor. İş dünyasının temsilcilerinden Adnan Polat, ülkenin en büyük ihtiyacının birlik ve beraberlik olduğunu vurgulayarak, bu durumu yeniden inşa etmenin önemine değiniyor.
Polat’ın ifadesine göre, Türkiye ekonomisinin temel taşı sanayidir. Enflasyonun yüksek olduğu, döviz kurunun ise düşük seyrettiği şu günlerde, sanayiyi ayakta tutmak en büyük öncelik olmalı. Aksi takdirde, enflasyon inmesine rağmen ekonomi ciddi anlamda toparlanamayabilir. “Eğer sanayicileri destekleyemezsek, hiçbir ekonomik göstergenin pek bir anlamı kalmaz,” diye ekliyor.
Sanayide ve Ekonomide Yapılması Gerekenler
Mevcut ekonomik modelde, tüm sanayicilerin zorlandığını dile getiriyor. Günümüzde ekonomik daralmanın artması, şirketlerin iç pazara bağımlı olmasını da güçleştiriyor. Bu nedenle, hem şirketlerin hem de ülkenin kalkınması için ihracatın teşvik edilmesi gerektiğine inanıyor. Polat, “Model değişmeli,” diyerek, mevcut pazar yapısının sürdürülebilir olmadığını belirtiyor. Ayrıca, yüksek faizler nedeniyle kredi kullanmakta zorlanan sanayicilerin, rekabet gücünü kaybettiğine dikkat çekiyor. Örneğin, Ege Seramik’in ABD’ye yaptığı ihracat, yüksek maliyetler ve fiyat rekabeti nedeniyle sekteye uğramış durumda.
Sal müşteriler ve Toplumsal Barış
Polat, toplumun genelinde bir mutsuzluk ve huzursuzluk olduğunu belirterek, “Bugün Türkiye’nin en büyük ihtiyacı, birlik ve beraberliktir,” ifadesini kullanıyor. Hangi siyasi partiden olursa olsun, bütün liderlerin ve toplumun ortak hedefi olan barış ve istikrarı sağlamak zorunda olduklarını söylüyor. “İç barış olmadan, gelişim ve kalkınma mümkün değil,” diyerek, halkın içinde bulunduğu duruma dikkat çekiyor.
Gayrimenkul ve Turizm Sektöründeki Zorluklar
Gayrimenkul piyasasında, artan faizler ve düşük talep nedeniyle satışlar durma noktasına gelmiş durumda. Hem alt hem de orta ve üst gelir gruplarındaki vatandaşlar, artan maliyetler yüzünden yeni ev alamıyor. İnşaat şirketleri, satılamayan projelerle boğuşurken, turizm sektöründeki fırsatçılık da turistik gelirleri zorluyor. Polat Turizm’in fiyat artışlarını sadece enflasyon oranında tutması ve turistleri koruma stratejilerini sürdürüyor. “Turizmde de büyük kayıplar yaşanıyor. 10 yıl boyunca turist gelmeyecekmiş gibi hazırlık yapıyoruz,” ifadesiyle durumun ciddiyetini özetliyor.
Yenilikçi Su Üretim Projeleri
Polat, yeni teknolojik projelerle havadaki rutubeti kullanarak su üretme çalışmalarına başladıklarını belirtiyor. Çeşme’de pilot uygulamaları başarılıyla tamamlayıp, şu anda Adana ve Konya gibi kurak bölgelere de bu projeleri yaymayı planladıklarını söylüyor. “Yeraltı suları tükendi, su krizine çözüm arıyoruz,” diyerek, bu yeni enerji ve su teknolojisinin önemi üzerinde duruyor.