Son 23 yılda Türkiye, enerji verimliliği alanında köklü ve kalıcı adımlar atarak, bölgesinde öncü bir konuma yükseldi. Özellikle küresel salgın döneminde gerçekleştirdiğimiz gelişmeler, enerji yoğunluğunu en hızlı iyileştiren ülkelerden biri olmamızı sağladı. Bu başarının temelinde, enerji sektörümüzü sürdürülebilir bir yapıya dönüştürme gayreti ve yenilikçi projeler yer alıyor.
Ekonomimizin büyümesine eş zamanlı olarak, sanayi ve şehirleşme alanlarındaki gelişmeler de enerji talebimizi her yıl arttırıyor. Geçen zamanda elektrik talebimiz üç katına çıktı ve önümüzdeki 30 yılda bu ihtiyacın yine üç kat artması öngörülüyor. Bu durum, enerji arz güvenliği ve maliyetleri açısından stratejik bir yaklaşımı gerektiriyor.
Enerji Bağımlılığıyla Mücadele ve Yenilikçi Çözümler
Türkiye, enerji ihtiyacının büyük kısmını ithalat yoluyla karşılamaktadır. Bu nedenle, en büyük önceliğimiz, enerji temini ve arz güvenliğini sağlarken, aynı zamanda maliyetleri azaltmak ve dışa bağımlılığı minimize etmektir. Gelişmiş teknolojiler ve projelerle, enerji üretiminde kendi kendimize yeten bir ülke olma vizyonumuz doğrultusunda ilerliyoruz.
Bununla birlikte, özellikle 2053 net sıfır emisyon hedefimize ulaşmak için mavi vatan konseptiyle petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Gabar gibi bölgesel projelerle ülkemizin en kaliteli petrol rezervlerine ulaşırken, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile yıllık enerji ihtiyacımıza önemli katkılar sağlıyoruz. Yenilenebilir enerji alanında da büyük aşamalar katetmekteyiz; son 23 yılda rüzgar ve güneş kurulu gücünü artırırken, 2035 yılında toplam 120 bin MW kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz.
Enerji Verimliliği ve Toplumsal Farkındalık
Başarımızın temel taşı olarak gördüğümüz enerji verimliliği, yalnızca tasarruf değil, aynı zamanda maliyetleri düşüren ve rekabet gücünü artıran bir stratejidir. Bu nedenle, sadece sektörler değil, toplumun her kesimi ile çalışmalar yürütüyoruz. Sosyal medya kampanyaları, eğitim programları ve yarışmalarla, bilinçli ve verimli enerji kullanımına yönelik farkındalığı güçlendiriyoruz. Üretimden tüketime kadar her aşamada, enerji kullanımı konusunda eylem planlarımızı hayata geçiriyoruz.
Küresel ve Yerel İlerlemelerin Bir Araya Getirdiği Güç
Son yıllarda küresel yatırım trendleri, enerji verimliliğine olan ilgiyi ve yatırımları %50 oranında artırdı ve bu toplamda 650 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye ise, bu alanda büyük adımlar atmaya devam ediyor. Enerji Verimliliği Kanunu’nu yürürlüğe koyarak, binalardan ulaşım ve sanayi sektörüne kadar birçok alanda kapsamlı projeleri devreye alıyoruz.
Özellikle salgın sonrası dönemde, dünya genelinde enerji verimliliği alanındaki gelişmeler hız kazandı. 2024’te açıklayacağımız Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve ikinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile, belirlediğimiz iddialı hedeflere ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu planlarla, ekonomik büyüme ve sürdürülebilirlik hedeflerimizi güçlendirecek adımlar atıyoruz.
Bilincin ve Sorumluluğun Gücüyle Daha Verimli Bir Gelecek
Toplumsal bilinci artırmak, enerji verimliliği konusunda en önemli stratejilerden biri olarak görülüyor. Bu kapsamda, çeşitli kampanyalar, yarışmalar ve eğitim programlarıyla, özellikle genç nesillere ulaşmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, sanayi ve inşaat sektöründe düzenlediğimiz yarışmalar ve eğitimler ile, enerjiyi daha bilinçli ve etkin kullanımı teşvik ediyoruz.
Nihayetinde, her adımda insan ve çevre odaklı bir enerji politikası izliyoruz. Enerji, yalnızca üretim ve tüketim değil; insan ve doğa arasındaki dengeyi sağlayan en kritik alanlardan biri. Türkiye’nin yüzyılını, bu dengeyi gözeterek kurgulamak en büyük hedefimizdir.