Gıda ve Tekstil Sektörlerinde Üretim ve Ticarete Dair Güncel Gelişmeler
Antalya’da gerçekleştirilen TÜRKONFED 26. İş Dünyası Zirvesi’nde, önemli isimler gıda ve tekstil sektörlerindeki mevcut sorunlara çözüm arayışlarını dile getirdi. Çalışmalarda öne çıkan konulardan biri olan gıda üretiminin sürdürülebilirliği ve yerli üretimin güçlendirilmesi konusunda, üreticilerin karşılaştığı ekonomik zorluklar ve riskler detaylıca ele alındı. Ömer Özgür Tort, Türkiye’nin gıdaya erişim konusunda ciddi bir risk altında olduğunu belirterek, üreticilerin kazanç sağlayamadığı ortamda üretimi sürdürebilmelerinin güçleştiğine vurgu yaptı. Tort, şu ifadeleri kullandı: “Eğer bu şekilde devam edersek, Türkiye’de satılacak ürün yetiştirmek neredeyse imkânsız hale gelebilir. Bu nedenle ithalatı arttırmadan, yerli üretimi teşvik eden politikalar bizim önceliğimiz olmalı”.
Yerel Üretimi Güçlendiren Adımlar ve Çalışmalar
Tort, bitkisel proteine yönelik ithalatın kolay ve ekonomik olmasına rağmen, yerli üretimi tercih ettiklerini belirtti. Kayseri Şeker ile birlikte mercimek üretimine başlamak üzere bir işbirliği geliştirdiklerini vurguladı: “İthalatın önü açık olsa da, biz yapmayı tercih ediyoruz. Kayseri Şeker ile ortaklığımız neticesinde, kullanılmayan alanlarda mercimek üretimini başlattık. Bu hamle, hem bölgeye ekonomik katkı sağlıyor hem de yerli üretimi güçlendiriyor. Piyasa fiyatlarına kıyasla maliyetli olsa da, bu mücadeleye devam edeceğiz”.
Benzer şekilde, Migros’un susam ve tahin üretiminde de benzer bir dönüşüm sürecine girdiklerini söyleyen Tort, “Tüm tahin ve helva ürünlerimizde tamamen yerli tedarikçi ile çalışmaya başladık ve bu oran zamanla artıyor” dedi. Patates üretiminde ise Niğde’de yoğun tarımın verim kaybına neden olduğunu ve bu nedenle endemik çeşitlere kayış yapıldığını belirtti.
Fiyatlandırma, Tedarik ve Güvenlik Önlemleri
Ürün maliyetlerinin oluşumunda, özellikle nakliye ve toplu üretimin maliyetlerinin kritik önemi taşıdığını anlatan Tort, Antalya ve İstanbul fiyatlarındaki farklara da değindi. O farkı anlatırken, “Antalya’da ürün 5 lira, İstanbul’da ise 35 lira. Eğer randımanlı üretim olmazsa, İstanbul’da sıfır maliyetli ürün bile 21 liraya satılabilir. Bu nedenle, tedarik zincirinde maliyetleri azaltmak ve ortak üretim yapısını geliştirmek çok önemli” açıklamasında bulundu.
Gıda Güvenliği ve Şeffaflık Konularında Kararlılık
Tort, gıda güvenliği konusunda büyük bir titizlikle çalıştıklarını vurguladı. Bahçelerde ilaç kullanılmadan yetiştirilen ürünlere dikkat çekerek, “Bazı bahçelerin gerçekten ilaçsız olduğunu ve oraya ilaç yağmadıklarını gözlemliyorum. Bu hassasiyet benim için çok önemli, çünkü bu konuda kamuoyuna yansıyan ve yansımayan pek çok sorun var”. Ayrıca, yılda yaklaşık 350-400 bin dolar harcayarak pestisit kontrolü yaptıklarını ve ürünlerin üzerine QR kodu uygulama sözü verdiklerini belirtti: “Herkesin sorumluluk alması gerekiyor”.
Koton CEO’sundan Tekstil Sektörüne Değerlendirme
Koton CEO’su Dr. Bülent Sabuncu, hazır giyim sektöründeki ihracat rakamlarının gerilemesine dikkat çekti ve son üç yılda ihracatın %25 oranında düşüş gösterdiğine vurgu yaptı. Mısır’a projeler geliştirerek yeni pazarlar arayışında olduklarını anlatan Sabuncu, “Dünyada ilk üçteyken, şu an daha da geriye düştük. Koton’un üretiminin yüzde 81’ini Türkiye’den sağlıyoruz ve bu başarıya kararlılıkla devam ediyoruz” dedi. Ayrıca, genç tüketicilerin hızlı talep değişimleri ve yüksek iade oranlarıyla karşı karşıya kaldıklarını da sözlerine ekledi.
Sanayide Kârın Yabancı Payına Kayması ve Türkiye’nin Fırsatları
Süleyman Sönmez, Türkiye’nin otomotiv, beyaz eşya ve savunma sanayisinde güçlü bir konumda olduğunu vurguladı; ancak, fiyat rekabetinde Çin’in önünde olamadıklarına dikkat çekti. “Yüksek teknolojili ürün ihracatında Çin yüzde 30’lara ulaşmışken, Türkiye’de bu oran sadece %3-4 seviyesinde. Üretim bizde, kâr yurtdışına gidiyor” dedi. Küresel dönüşümlerin fırsatlarını ise, düşük katma değer ve verimlilik sorunlarıyla da ilişkilendirdi.
BAKSİFED Başkanı Mustafa Cengiz ve TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da, Türkiye’nin teknolojik dönüşüm ve iklim değişikliği gibi alanlarda önemli fırsatları yakalayabileceği konusunda ortak görüş bildirdi. Türkiye’nin bu küresel dönüşümlere liderlik edebilmesi için yapması gereken çalışmalar üzerinde duruldu.
